7 Mart 2012 Çarşamba

Geçmiş Zaman Olur Ki…


En sevmediğim ay Şubat bitti, Mart’ın ilk haftası bile bitti ama ben kendime uzun bir es verdim. Bu uzun aralık aslında biraz da mecburen oldu.  Upuzun bir hastalık dönemi geçirim, hala bile tam atlaşmış sayılmasam da şu an gayet iyiyim. Tabii bu hastalık bazen iyi şeylere de vesile olmuyor değil. Hem pilates ile ayrı kalışımdan hem de yemekten bir türlü bıkmadığım abur cuburlar yüzünden alınan fazladan 4 kilomun 2’si uçtu gitti. Polyanna misali hastalığıma sevinebildim bile… Bu uzun aralığa bir dost, bir nişan, balayı programı, uzun kahve sohbetleri, bir düğün hazırlıkları defteri, mobilya gezmesi de sıkıştırdım. Kısa kısa buyurun aşağıya…


İlk önce bizi ayıran Londra’dan kesin (şimdilik) dönüşü ile beni çoooook mutlu eden baş nedimem İ. sonunda yanıma geldi. En keyifli düğün hazırlığı olan gelinlik seçimine yetişemese bile baş ağrıtan diğer her şeyde yanımda olacak olmasına çok seviniyorum.  Ama konu düğüne gelmeden bol kıkırdama, dedikodu ile güzel bir gün geçirdik. Bu da tozlu raflardan bir resmimiz.



Hazır düğünden konu açılmışken keyifli bir düğün hazırlıklarından biri daha halledildi. Bal Haftası :) Çeşme’nin bol rüzgârlı ve pırıl pırıl denizine bakarken Türk Kahvesi yudumlamayı hayal ediyorum.  (Canım isterse belki size bir ara gideceğimiz yer hakkında bir post hazırlayabilirim.) 


Uzun zaman aralığında kendime bir Wedding Book yaptım. İçinde bütün hazırlık süreci, yapılacaklar, unutulmaması gerekenler ve bir sürü ıvır zıvır ama bana çok gerekli olan her şey var. Yaparken çok keyif aldım ama bakarken daha da keyif alıyorum. Yakında birazını size yeni bir postla sunacağım.


Yattığım yerden bol bol Paris hayali kurdum, önümüzdeki yılın Nisan’ında kendisi ile Long Weekend olarak sözleştik.


Ben hayal kurarken biricik ağabeyim en neşeli renklerinden bana verilebilecek en güzel hediyeyi getirdi. Bu kakao ise tam ağzıma layıktı. 


Bu aralıkta bir de çok keyif alacağımı düşündüğüm bir işe girdik ki Arıkla, offff çektim sonunda. Çok farklı fikirlerimizle tam bir kâbusa dönüştü evimizin dekorasyonu. Önümüzdeki post ile daha ayrıntılı anlayacaksınız :)


Uzun aralığımda henüz tam iyileşemesem de kaçıramayacağım bir nişan vardı ve tabiî ki kaçırmadım. İlk görüşte aşık olduğum ayakkabılarımı giymek istediğim için hemen evdeki kumaşlara bakılarak aynı renkte bir kumaş arayışına girdim. Fakat kumaşı bulmak yetmeyeceği için anneme uzun yalvarışlarımın sonundaki mutlu sonla yine harika bir elbise sahibi daha oldum. “O Gün Ne Giydim” yazısı ve fotoğrafları için biraz daha bekleteceğim lakin bu aralar başka işlerim var :)


Ve Arık Bey ile kuzenimin nişandan mutluluk pozumuz.
 
Love,
Sinem

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...