23 Mayıs 2011 Pazartesi

CANNES VE CEYLAN



Türkçe okunuşu ile kan ve ceylan aslında ne kadar birbirine uzak olması gereken sözcüklerdir, ne kadar can acıtır içinde birazcık sevgi barındıran insanlar için… Fakat iş, dünyanın en prestijli ödüllerinden olan Cannes ve Nuri Bilge Ceylan yan yana geldiğinde can acıması yerini candan bir sevince bırakır. Böyle duygular yaşatır Nuri Bilge Ceylan “yalnız ve güzel ülke”sinin insanlarına.

Bazılarının yine siyasi bir görüşe yer vermesini beklediği Ceylan, her şeyin yeri ve zamanı var dercesine, sadece ödülü beklemediğini ve teşekkür ettiğini söyledi. Bu bile cılkını çıkarmaya bayılan, taklitten öteye geçemeyen insanlardan ne kadar farklı olduğunun ispatıdır tanımayanlara…

Birçoklarının yine 2008 Cannes ödüllerinin verildiği gece ödülü adadığı “yalnız ve güzel ülkem” sözünden sonra duyduğu Nuri Bilge Ceylan ismi aslında Cannes’a pek de yabancı değildi. Koza, Uzak, İklimler, Üç Maymun ile yeterince duymuşlardı şimdi bir de “Bir Zamanlar Anadolu” ile ve bakalım gelecekte neler olacak…

Keşke “yalnız ve güzel ülke”nin televizyon kanalları, şampiyonluk sarhoşu insanları ve henüz görmediğim gazeteleri de sana aynı değeri verebilselerdi…

Ama yine de ne olursa olsun; Sen oralara çok yakışıyorsun be Ceylan’ım…

Elif Sinem TEZEL

 

11 Mayıs 2011 Çarşamba

BRAUN İLE BİR GÜN

Cumartesi günü El Beso Kuruçeşme’de Eda Taşpınar ve dünyada ilk olma özelliğini taşıyan Braun Silk-épil 7 çift etkili epilatörü ile tanışmak ve sohbet üzerine sözleşmiştik. Bir yanda bence Türkiye’nin bayan bacağı Eda Taşpınar, diğer tarafta Dermatolog Dr. Eda Kumbasar ve sadece 2Eda yeterliyken bir de yazın keyfini doyasıya çıkartmamıza yardımcı olacak Braun’un yeni ürünü, Eda Taşpınar’ın tercihi Braun Silk-épil 7 çift etkili epilatör. Eh, daha ne olsun.

Yaz geliyor, 4 haftaya kadar pürüzsüz bacaklar istiyorsanız deneyin derim.

Unutmadan Eda’nın pürüzsüz bacakları için uyguladığı 5B formülünün Beslenme, Beş gün spor, Braun Silk-épil, Besleyici bakım yağı ve Bilinçli bir stil olduğunu söylemek isterim. Evet, doğru bu kadar basit ve yapılabilir. Biraz daha ayrıntı isterseniz;

  •     Beslenmede bol sebze ve meyve, 2 litre su ve ara atıştırmalıklar.
  •     Beş gün sporda, adı üzerinde spor, yürüyün, koşun, üstelik bedava.
  •     Braun Silk-épil tek bir geçişte tüyleri kökünden alırken, ölü deriyi temizliyor ve size pürüzsüz             bacaklar kalıyor.
  •     Besleyici bakım yağı ise badem yağı ve bebe yağının karışımından oluşuyor. 3 aşamalı; banyoya gir, çıkarken bacaklarına sür, havlu ile kurula. 
  •     Bilinçli bir stilse önce vücudunu tanı ve ona göre giyin.

Böyle basit bir formül ile müthiş bacaklar benim de olmalı ama önce Braun’a ihtiyacım var diyorsanız… Upsss! Onu da ben hediye ediyorum.

Bu kadar konuşmak yeter! Şimdi iş size kalıyor. Eda’nın 5B güzellik sırrı varsa, benim de var diyen bayanlar size 2 gün müddet. Yapmanız gerekenler basit, önce güzellik sırlarınızı –ne kadar varsa 3 5 7 sınır yok- altına bir de ulaşılabilir mail adresi, 12 Mayıs Perşembe gecesi balkabağınız patlamadan yorum olarak yazın, aranızdan bir kişiye Braun ile ben bu ürünü gönderelim.

Biz kadınlar narin olduğumuz kadar güçlüyüzdür, bunu herkes biliyor ama bilmediğiniz Braun Silk-épil 7 ile bunu ispatlamaya artık gerek olmadığı…



KAZANAN İLKNUR OLDU :) TEBRİKLER

5 Mayıs 2011 Perşembe

NE DE GÜZEL HAVAYDI…


İlkbahar benim için beyaz demek. En sevdiğim beyaz pantolonlarımın gün yüzü gördüğü baharın bu yıl gelmeye niyeti yok. Kış da geç gelmişti fakat bu kadar güç olmamıştı. Şöyle bir sevindirdi geçen gün beni ama dün bugün ve yarın yine hava ağlamaklı. Havalar iyi olana kadar arada derede giydiğim beyazlarım…



                                                                  Ceket, hırka ve fular: Mango
                                                                  Pantolon: Topshop
                                                                  T-shirt:  H&M
                                                                  Ayakkabı: Pull and Bear

2 Mayıs 2011 Pazartesi

PİS KATE, KÖTÜ KATE…


Bunca yıldır gelinlik modellerinden straplez model modaydı, hatta geçen yıl tek kol modası gelmişti. Oh ne mutlu banaydı ve hayalim Grace Kelly gelinliği bana kadar pek de ortalarda gözükmeyecekti, annemin “abartma tesettürlü gelinler gibi olacaksın”   çığlıklarının arasında. 

Ta ki; pis Kate, kötü Kate çaldı, yıktı, mahvetti hayallerimi, suya düşürmekle kalmadı, çamura batırdı. Bundan sonra bu yaz düğünleri başta olmak üzere bol bol göreceğiz, hatta ayağa düşecek bu model. Off poff diye iç geçirirken Pronovias’tan beğendiğim modelin aynısını güzeller güzeli kuzenimin beğenmesiyle, aman Allah’ım bu hafta sonu ne de şansızım demekten alamadım kendimi. Neyse kuzen ekimde evleneceği için öncelik onun hakkı, o nedenle edebimle susuyorum,  biricik kuzenimin özel hayatına saygıdan dolayı :) Şimdilik hangi model olduğunu resimle tescilleyemeyeceğim ne yazık ki. Görmek için Ekim’de hep birlikte Fulda’ya gideriz artık…

Biraz da pis Kate, kötü Kate’e dönersek sadece gelinliği ile değil çiçeğine kadar Grace Kelly’nin gelinliğinin modern versiyonu Sarah Burton’ın yaptığı. Bu çiçeği başka bir yerde daha gördüm diye düşünürken de Carolina Herrera bana göz kırptı. Bakın bakalım size de tanıdık gelecek mi?




Herkesin yeterince yorumda bulunduğu Pis Kate, kötü Kate, için, sadece gereğinden fazla güzeldi demek yeterli gelir sanırım. Gelinliğinden, kortejine, kilisesinden, ihtişamına kıskançlığın tavan yaptığı noktada neyse ki, benim prensimin daha yakışıklı olması hafifletici sebeplerden müebbet yedirtmedi bana. Eh, bu kadarı da fazla olurdu artık Kate…

GÖRÜŞMEYELİ BEN…


Eski sevgilim, yeni müstakbelimle 3 Nisan’da Galata Kulesi’ne gittik. Benim ertesi günün 6. yılımız şerefine kutlaması yapacağız düşüncelerim arasında. Upss. Bir de ne göreyim bir tabak pırlanta. Meğer evlilik teklifinin arifesindeymişim. Evet Evet Evet binlerce evetti İstanbul kanatlarım altındayken…


Şimdilik sıramı fıstığım, canım kuzenime verdiğim için –bilmeyenler için 2 hafta farkla ablayım ben– tarihimiz Aralık ya da Ocak gibi gözüküyor ya da kim bilir belki daha kırlara doğru Nisan’a kayabilirim ve önerilere de açığım.

Harika günümden en sevdiğim harika günlerimin geçtiği alışveriş günlerimden aldıklarım…


Kendimi kaybettiğim günlerin leşlerinden…




Güzel bir kahvaltıyla başlayan günüm Yeşilköy sahilinde devam ederken…


Ve nereden başladığını anlayamadığım sağanaktan az önce…



Daha sonra kendimi ödüllendirdim. Fakat bu son ödülüm olmalı yoksa dobişkoluğa doğru yol alırken hayallerimin gelinliğine biraz zor gireceğim artık. En sevdiğim Backhaus çilekli pasta ve filtre kahve ikilisi…



Sonraki zamanlarımda bitmesini hiç istemediğim Chanel’imi bitirdim :(


Tatlımın 1. yaşını kutladık… Bu da küçük hanıma hediyem…



Ve annemin el emeği beni neredeyse orta yerimden çatlatan muhteşem elbisesi ve bolerosu…



İşte geçirdiğim off poff yoğun günler – neden bu kadar kilo aldığımı merak edenlere cevabım – ne yazık ki o günlerin resmi yok…

Ve ve ve artık buralardayım.

Görüşmek üzere…

Not: Sıkıntıdan alınan 4 kilo acilen geri verilmeli!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...