26 Mart 2012 Pazartesi

Düğün Hikâyem Part 6 – My Wedding Book


Keyifli hazırlıklar azalmaya başladığında devreye hemen girerek kendim ama sadece kendim için keyifli bir defter yaratmaya başladım. Okuduğum gelin dergilerinden, dekor dergilerinden ve bütün moda dergilerinden sevdiğim ve gereken ne varsa kesip biçtim. Tabii öncelikli rengim mor kapaklı defter olmadığı için pembe ile yetindiğimi neden mor bir defter değil sorularına cevap olarak peşin peşin söylüyorum. Bu defterde yapılacaklar, unutulmaması gerekenler, hayal edilenler, gerçekleşenler olmak üzere beni, bizi, bütün planlarımızı ve en çokta hazırlık sürecimi keyfe dönüştüren her şey var.  Kınayanlar, kınamak üzere dalga geçenler ya da geçmeye hazırlananlara gururla söylüyorum evet bu aralar fazla boş vaktim var ve ben onu eğlenceye dönüştürmesini biliyorum!

Defterime öncelikle düğüne 12 ay kala neler yapılması gerekenlerin bulunduğu sayfalar ile başladım. Bizim 3 ayımız kalmak üzere olduğuna göre geçirdiğimiz 9 ayı atlatmış gözüküyoruz. Peki, uygulamada nasılız diye merak edenlere hemen hemen tavsiye edilenlerle aynı gidiyoruz diyebilirim.



Aralarda tüyolarla devam ettim.


Şartlar ne gösterecek bilmem ama gelin arabasının eski bir araba olması çok istediğim ayrıntılardan. Hatta Arı’mın “Mustang 65 mi, yoksa ben mi?” sorusuna vereceği cevabı duymaya hazır olmadığımın da farkındayım. (yinede love u Arık Bey)


Ve gelinlik için ilhamlarım bir hayli fazlaydı. Ben kendimi Pronovias ile taçlandırdım ama straplez gelini olmak istemediğim için üstüne ne yapacağım hala muamma. İşte o raddede hala bu ilhamlar bana göz kırpıyor. 


Oscar’ıma bir selam olsun bu gelinlik de…


Ve gelin pırıltısı… buradaki yüzüğüme ise bakmaya kıyamıyorum.


Ben bir inci gelini değilim sanırım. O nedenle inci takıyor olmayacağım, zümrüt veya safir ilk tercihlerimden, hatta boynuma herhangi bir şey de takmayı düşünmediğim için küpe ve yüzük ağırlıklı olacak pırıltılarım. Kim bilir belki bir de taç en Kate Middleton’ından…


Benim gelinliğim olurda sevgilimin damatlığı olmaz mı! O henüz kavuşamasa da damatlığına süper görseller ve tüyolar ile ben gardımı aldım, istediğin bütün fikirlerde yanında olacağım sevgilimmm.


Gelin ayakkabısı ise benim için en zor olan seçim. Ah tabii ki böyle bir Dior’a dolabımdaki bütün pabuçlarımı feda ederim ama ben hala gelin ayakkabısı “renkli olsa çok neşeli olur”culardanım, her ne kadar modası geçse de. Beyaz ayakkabı içimdeki neşeye ters çünkü. Bir Tiffany Mavisi ise resmen paha biçilmez olurdu. Hala bilmeyen kaldı mı bilmem ama Tiffany Mavisi = Tiffany&Co kutusunun rengi!




Ah o maviye henüz kavuşamasak da o tonu balayında tutturmayı düşündüğümden en güzellerinden yapıştırdım defterime.


Mobilya meselemiz hala muallak da olduğu için no comment ve aşık olduğum koltuktan sevgilerle…


Eve gelene kadar daha davetiyeler var diyenlere dip not kafamda güzel bir fikrim var ama henüz uygulamaya koyamadım o yüzden burada sadece tüyolar var, henüz!


Masa düzenine gelirsek harika görsellerim var ve bir o kadar da fikrim ama henüz o chapter için görüşmeye çağrılmadığımız için yine bir es. Fakat pembe, mor olacağını düşündüğünüzün farkındayım.


Masalar bitince en zor görevimiz oturma düzenine geldiğinde bin beş yüz adet topladığım fikirler ile çığır açmayı düşünüyorum. 


Aaoo gelin çiçeği konusunda pek bir fikrim yok ama Esrama giderken canlı tonlarda olmalı diye düşünüyorum fakat düğün günü kısmet :) zaten fırlatıp atacağım sıradaki geline :)


Gelin pastası bu eşsiz pastalardan olursa kimseye yedirtmem haberiniz olsun. Öyle bakacağız sadece…


Bunlarda kimbilir belki saçlarım...


Ve henüz netleşmese bile dans dersleri sayfası da yaptım. 


Daha bir sürü ayrıntı olacak ama henüz bu kadarını hazırladım. Defterime son noktayı gerçek olan resimlerle koymayı düşünüyorum. Bu da demek oluyor ki Temmuz da bu defter tekrar açılacak :)


Love,
Sinem

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...