20 Şubat 2012 Pazartesi

Nerelerdeyim…


Dile kolay tam on gündür bloggumdan uzağım. Bu koca boşlukta ara ara Twitter dan cıvıldasamda kayıptım. Canımın hiiiiç bir şey yapmak istemedi yapmadım bende :) sonra canım yazı yazmak istedi bilgisayarımı trojanlar bastı, üşendim bir iki gün yaptırmadım, yaptırdığımda içinde bütün bilgilerimin yok olması çok önemli değil (yedeklemeyi akıl etmişim çünkü) ama bütün ilham kaynaklarımın gitmesi tam bir kâbustu.  Boş bir bilgisayara bakacağıma kendimi bitirmem gereken kitabıma adadım, bitirdim. Uzun zamandır (tam 3 yıl) okumak istediğim ama hep ertelediğim Tanrılar Okulu’na başladım. Başları pek bir sıkıcı olsa bile henüz pes etmeye niyetim yok.  Bakalım önümüzdeki günlerde haber veririm size.
    
Bu uzun boşlukta tatlımı küstürene kadar sıkıştırdım. 


Bu tarih aralığında dünyanın en sıkıcı günlerinden biri olan sevgililer gününü aşkımın bana aldığı en sevdiğim pasta ile kutladım.

 
İspanyol yakışıklılığına, İtalyan paspallığına sahip olan sevgilime takım elbise ve ıvır zıvırlarla dolu olan bir sürü alışveriş yaptık. (ben yapmasam bile alışverişin her türlüsü mubah benim için) Böyle Don Corleone oturuşuna aldanmayın, telefonda her zamanki gibi geyik yapıyor.
 

Uzun zaman aralığımda kapanışı Ortaköy ile yaptım. Güneşi görüp aldandım giyindim en incesinden elbisemi brrrrr üşüdüm dondum suratımdan da anlayacağınız gibi.
 

Taa uzaklardan gözüme bir bileklik kestirdim ve istikametimi anında değiştirdim. O bilekliğin yeri şu an diğerlerinin yanı, yani benim. Birkaç yüzük ve bileklik alsam bile aklım hala almadıklarımda. 




Sevgili Arık Beyle Yeşilçamdaki artistlerden neyimiz eksik, bizde şuh ve boş bakışlarla bakabiliriz diyerek bu anı ölümsüzleştik. 


Günün geri kalan zamanı Boğaza bir bakış, görüntüsü pek leziz durmasa da tadı güzel olan mamam, bir poz ve Bebekte üç beş tur ile sonlandırdım. 





Love,
Sinem

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...