28 Ekim 2012 Pazar

Son Zamanlarda…




Uzun zamandır birçok şey yapıp hiçbir şey yazmayan sonra yazma hevesi kaçınca topluca sadece görsele dayanarak blogunu en çok ihmal eden insan kabul ediyorum kendimi. Eh, madem ihmal ettim o arada neler yapmışıma bakalım. 

İki defile arası Gözde’yle alışveriş yaptık tabiî ki…


Kendime eskilerimin yanına bir yeşil bir kırmızı yeni arkadaşlar ekledim.


Bir iki partiye uğradım



Eski bebek arabalarının sergilendiği pek gereksiz ve bir o kadar da enteresan bir sergiye gittim. 



Kendimi Miss Amerika ilan ettim.


Tavrına hayran olduğum Audrey’imi göğsümde taşıdım.


Aylardır beklediğim Big Black Book’uma kavuştum.


Dev bir dergide kendime uygun sayfayı buldum


Coco Chanel zevkle okunur dedim ve muz, çikolata ve kahveden oluşan bir arkadaş çevresi edindim,


Sonra hop kilolara dikkat diyerek form tutmaya karar verdim…


Ve final maçına bilet bulamış olsam da dünyanın en iyisi Azerenka’yı bir de ondan önceki Sharapova, Errani, Radwanska yı canlı izledim.



Hepsinden bir post çıkarabilecekken tek bir postta yayınlamakla da bir efsane olduğumu ilan ediyorum.
Beni özleyin…
Love,
Sinem

Love It…



Şapkaların olduğu bir podyumda benim beğenmeyeceğim bir tasarım olmasının imkansızlığı yeterice ortada sanırım  

Bu look da şapkadan daha fazla beğendiğim birçok görünüm olsa da ne olduğuna henüz karar veremedim. 

Deri eldiven müthiş, dar paça yüksek bel zaten muhteşem, sivri burun ayakkabılar harika ama payetli pelerini de gördükten sonra geriye sadece Love it kalıyor…

Love,
Sinem

IFW’de Kadrajıma Takılanlar…



Bu sene madem az bulundum o zaman kısa bir neler çektim turu yapabilirim, bakalım gözüme takılanlar ve aklımda kalanlar neler olmuş…

Defile alanının dışında duvardaki resimlere bayıldım. Fakat nedense kendimi onların önünde değil sadece onları çekmeyi başardım her zaman ki gibi (daha öğrenecek çok şeyim var kabul)



Ayrıca bu yıl tasarımcıların tasarımlarının cansız mankenlerde bulunması ve bunu sergilenmesi de çok iyiydi bence…


Tween defilesinin backstage de Pierangelo d’Agostin ve tüm lookların görüntüsünü yakaladım. 



Front row’da bayıldım iki isim Başak Dizer Fransez ve Ece Sükan’ı tabiî ki kaçırmadın, üstüne bonusu Fırat oldu 


Benim gibi aksesuar delisinin sevgili Başak’ın üstünde enteresan bir şey yakalamamasına imkan olmadığını düşünmüş olduğunuzu düşünüyorum. Ve muhteşem saatleri…


e-posta ile gelenler yerine elime ulaşan davetiyelere daha çok sevindim…


Vogue’un verdiği çıkarmalara bayıldım… 


Her gün değişen kara tahtayı görmezden gelemedim…


Dilek Hanif’in after partisinde hem eğlendim hem de hediyeye boğuldum üstüne koca bir moda dergisiyle karşılaştım…


Selda Car’ı kuliste yakalayıp öpücüklere boğdum,


Birde eğlenceli kişiliğini bizzat yakaladım  


Hakan Akkaya’nın defilesinde nefes almayı unuttum…


Ve güzeller güzeli Zet Fashion’la bol bol fotoğraf çektik, hopladık, zıpladık…


Bende bu kadar,
Love,
Sinem

23 Ekim 2012 Salı

H&M Divided Grey…




H&M, Divided Grey konseptinde kızlara yönelik ilk koleksiyonunu 1 Kasım’da İstinye Park Mağazasında satışa sunacak.

Gri ve siyah tonlarında tasarlanan; deri motosikletçi ceketi, dar kesim kot ve bilek boyu pantolonlar, kapüşonlu elbiseler, drapeli spor ceket ve ince trikolardan oluşuyor.



Hatta ünlü İngiliz model nam-ı diğer Charlotte Olympia’nın kardeşi Alice Dellel de lookbook görsellerinde yer alıyor.



Keskin bir tarza sahip olmak isteyenler mutlaka 1 Kasım’da İstinye Park’a uçuşa geçsin…

Ayrıca Moda Tutkusu’nun güzeller güzeli Yasemin de bu tarzı layığıyla taşımış, görmek için tıklayın

Sadece giyinmekle kalmamış bir de şapka ve şal hediye ediyor, benden uyarması…

Love,
sinem


Bu Kış Yine Penti…




Bahar ve Kış insanıyım ben, o yüzden çorapların her türlüsünü görebilirsiniz dolabımda. Henüz Chanel ve Blair Waldorf beyaz çorabı ünlü etmemişken köylü kızı muamelesi görmeme rağmen ısrarla giyiyordum. Eh moda olunca durdu bütün akan sular…

O nedenle Penti her yıl renk ve desen konusunda uğradığım noktalarda biri, hatta onlardan sponsorluk istesem ayıp bile etmiş olmam J

Kışın opak çorap herkes giyiyor ama benim sevdiğim birde kış fileleri var ki onlar bu yıl gözüme ilk Penti’de çarptı diyebilirim. Özellikle beyaz alacağım garanti ama sanıyorum lacivert ve bordo da favorilerim arasında olacak gibi gözüküyor…

Love,
Sinem

20 Ekim 2012 Cumartesi

IFW 2. Gün Ne Giydim…



Çalışıyor olmak Fashion Week zamanı zor ve keyifli değilmiş. Neyse ki Gözde var da ben off iş çıkışı kim gidecek defileye dediğim anlarda hadi diyerek taşıdı beni defilelere. Bana kalsa güzel bir Fashion Week’i kaçırmaya niyetliydim…
İkinci gün son iki defileye yetiştik. Defile alanının dışını çok beğendim. Güzel düzenlenmişti. Tek sevmediğim şey dışarısı ve backstage’in cehennemin dibinde olmasıydı.  

Defile öncesi girmeden son poz,


İçerde defile öncesi pozlarıyla pek eğlendim…


Pudra rengi ayakkabılarımızı çekmezsek ayıp olurdu…


Ve ne giydiğime gelirsek, yıllardır ıyk dediğim siyah ve kahverengiyi karıştırıp giydim ve pek de sevdim. 
Bakalım siyah ve maviye ne zaman alışacağım…


Ceket: Stradivarius, Jean: Mango, Gömlek: Oxxo Ayakkabı: Zara, Çanta:Vintage

Love,
Sinem

18 Ekim 2012 Perşembe

IFW'den bir "Planör" geçti...




IFW’nin son gününde Emre Erdemoğlu’nun da katıldığı Karma 3 defilesini görmeye düştüm sabahın görmeyen gözünde yollara. Uçaklara düşkünlüğüm yüzünden “Planör” temalı defile beni oldukça meraklandırıyordu.

Gider gitmez Emre’yi backstage de ziyaret ettiğimde yüzündeki heyecana bayıldım ama daha çok bayıldığım bir şey varsa o da az sonra çok beğendiğim model Serkan Tan’ın giyeceği ceketti.





70 parçadan oluşan bu koleksiyonun teması tarihteki ilk yapısal dengeli uçak olan “Planör”’dü ve Emre Erdemoğlu bu koleksiyonunu Otto Lilienthal’e ithaf etmiş. Bu kadarı bile benim tasarımlara bayılmam için yeterliyken defile başladığında bayılma yerini saygı duymaya bıraktı.



Defileyi Selda Car öyle bir açtı ki nutkum tutuldu. Selda her zaman podyumda bir dev ama erkek kıyafetleri içinde onu daha çok sevdim diyebilirim.



Koleksiyon pilot şapkaları, apoletli ceketler, uçak desenli papyonlar, muhteşem ceketlerden, asker yeşili, bej, indigo renklerinden oluşuyordu ama ben en çok konsepte uygun hazırladığı uçak baskılarına bayıldım.





Ve bu pelerin içimdeki pilotu canlandırarak uçuşa hazır hale getirdi beni. Bayıldım…



Ama benim gözdem kesinlikle Serkan Tan’ın giydiği ceketti. Love love love



IFW’de ilk defilesi olmasına rağmen oldukça beğenildi Emre Erdemoğlu. Bizde yeni ortalara çıksa da aslında Emre İtalya’da 5. defilesini gerçekleştirmiş bir tasarımcı. Hatta Nisan 2013’de bir Haute Couture Defile sunmaya hazırlanıyor İtalya’da…


Onu henüz tanıyor olmak bizim ayıbımız olarak yanımıza kalsın ama bundan sonra Emre Erdemoğlu ismini kazıyın kafanıza derim çünkü onu ayakta alkışlayacağınız günler çok yakında diyebilirim.

Love,
Sinem





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...